MEDENIYET

ali güneş

gunesali1@gmail.com

 

Medeniyet, ülkemizde en sık kullanılan kelimelerden birisi diye düşünüyorum.

Herkes bir anlam yüklüyor 9 harfli kelimeye…

Farklı çağırışımlar yapıyor insanların zihninde…

Bilende konuşuyor, bilmeyende…

Medeniyet, bazen bir kişi, kişinin tutum ve davranışları veya toplum içinde başkaları ile olan ilişkiler yumağı olabiliyor…

Medeniyet, bazen de toplumun genel durumunu ifade edebiliyor...

Medeniyet, kimi zamanda Samuel Huntington’ın ifadesiyle başka medeniyetlerle çatışma alanı olabiliyor…

Bazıları muasır medeniyet diyor…

Bazıları da kadım medeniyet diyor…

Bu kavramların altını doldursak da doldurmasak da bir medeniyettir dolanıp duruyor dillerde…

Çünkü kavramı kullanan kişilerin çoğu, anlamını bilmese de kendilerine göre bir anlam yüklüyorlar, kendi konumlarını, duruşlarını ve bakış açılarını ifade etmeye çalışıyor…

Bu anlamda medeniyet kavramı, ülkemizde kullanıldığı şekline bakılırsa ideolojik bir anlam kazanıyor. Kavramı kullanan kişilerin çoğu kelimeye yükledikleri anlama göre dünya görüşlerini, algılarını ve inançlarını, kısaca kimliklerini beyan etmeye çalışıyorlar.

O halde medeniyet nedir? Medeniyet Bireysel ve toplumsal açıdan ne fayda sağlar?

Medeniyet, en basit genel hali ile insan toplumlarının karmaşık sosyal, kültürel ve teknolojik gelişimini ifade eden bir yapı, oluşum ve konumdur. Dil, sanat, edebiyat, bilim, yönetişim, altyapı ve sosyal organizasyon gibi toplum/toplumların çeşitli yönlerini ihtiva ederek ulaştığı seviyeyi gösterir. Ayrıca, bir medeniyet, tarım, mimari, yazı sistemleri, ticaret, şehirleşme, ortak yaşam ilkleri, insan-haklarının korunması gibi alanlardaki ilerlemelerle de ifade eder.

Yukarıdaki genel tanımı genişletirsek…

Medeniyet, bir sosyal organizasyon ve toplu yaşam biçimidir. Toplumun sosyal düzen, iş birliği ve dayanışma çerçevesinde barış içinde yaşamanın ilkelerini sağlar ve kurumsallaştırır. Bu bağlamda medeniyet, insan etkileşimlerini yöneten, bir istikrar, uyum ve güvenlik normları belirleyen, yasalar ve kurumların oluşmasına kapı aralayan bir yapıdır. Böylece medeniyet, bireylerin topluluklar halinde birbirlerini ötekileştirilmeden yaşamalarına, birbirlerine saygı duymalarına, güvenlik içinde yaşamalarına, kaynakların adil ve eşit bir şekilde paylaşılmasına, toplumu oluşturan bireylerin sağlanan sunulan imkanlardan eşit bir şekilde yararlanmasına ve iş bölümünde eşit fırsatların verilmesine olanak sağlar.

Medeniyet aynı zamanda bir kültürel gelişimi ve ilerlemeyi ifade eder. Edebiyat, sanat, müzik ve felsefe dahil olmak üzere kültürün gelişmesine ve ilerlemesine olanak sağlayan kaynaklarını besler. Kültürel kavramlar, ifadeler ve oluşumlar, insan deneyimini ve tecrübesini zenginleştirerek nesiller boyunca bilgi ve kültürel değerlerin aktarımını kolaylaştırır, yaratıcılık, kendini ifade etme ve yeni fikirlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu yüzden kütüphaneler ve içindeki kitap sayısının zenginliği, okur-yazar oranının yüksekliği, entelektüel, kritik-analitik düşünce seviyenin tatminkâr düzeyde olması ve dolaysıyla kültürel gelişimin kendini yenileyerek sürekli olarak evrilmesi toplumun medeniyet göstergelerindendir. 

Medeniyet ve kültürel gelişimdeki ilerleme doğal olarak edinilen kollektif bilgi birikiminin korunmasını kolaylaştırır. Bunu yapamayan medeniyetler maalesef yok olmuşlardır. Yazım sistemleri ve eğitim kurumları, bilginin nesiller boyunca depolanmasına, yayılmasına, genişletilmesi ve sonraki nesillere aktarılmasına izin verir. Bu bağlamda, sürekli öğrenme ve bilgi birikimi, bilim, teknoloji, felsefe ve yönetişim dahil olmak üzere çeşitli alanlarda bireysel ve toplumsal ilerleme sağlar.

Medeni toplumlardaki bu ilerleme, aynı zamanda sosyal ilerleme ve toplumun refah seviyesinin yükselmesine olanak sağlar. Örgütlü yönetişim ve kurumlar aracılığıyla toplumlar sosyal sorunları ele alabilir, kritik-analitik düşünce ekseninde tartışabilir, ortak aklı kullanarak sorunlarına çözüm üretebilir, adaleti, eşitliği ve insan haklarına saygıyı teşvik edebilir ve hatta yasal zemine oturtabilir, eğitim, sağlık ve sosyal destek sistemleri için çerçeveler oluşturarak hizmetin tabana yayılmasını sağlayabilir. Medeniyetin temel amaçlarından birisi de toplumda bireylerinin refahının ve ilerlemesinin sağlanması, fırsat eşitliğinin güvence alınması, bireylerin hayat standartlarının ve yaşam kalitesinin yükselmesini sağlamaktır.

Bunu sağlamın yollarından birisi de ekonomik refahın geliştirilmesi ve toplum geneline yaygınlaştırılmasıdır. Medeniyet, bir toplumun ekonomik büyümesini ve refahın yükseltilmesini teşvik eder. Medeniyet, sağlıklı bir şekilde organize olmuş ticaret ve ekonomik sistemler aracılığıyla mal ve hizmetlerin üretimini, mübadelesini ve dağıtımını sağlamaya imkân verir. Böylece, artan zenginliğin toplumun küçük bir kesiminin elinde toplamasının önüne geçerek gelişmiş yaşam standartlarının ve uzmanlaşmanın, girişimcilik ve ekonomik kalkınma fırsatlarının toplumun geniş kitlelerine yayılmasına fırsat sağlar.

Yukarıdakilere ilaveten, medeniyet teknolojik ilerleme ile de yakından ilgilidir. Çünkü medeniyet, teknolojik ilerlemeyi yönlendirir ve teşvik eder. Toplumlar ilerledikçe, zorlukların üstesinden gelmek, yaşam koşullarını kolaylaştırmak, iyileştirmek ve üretkenliği artırmak için yeni araçlar, icatlar ve teknikler geliştirirler. Teknolojik gelişmeler tıp, ulaşım, iletişim ve endüstri dahil olmak üzere çeşitli alanlarda yeni buluşlara olanak sağlayarak bireylere ve bir bütün olarak da topluma büyük fayda sağlar.

Son olarak, Samuel Huntington’ın görüşlerinin aksine medeniyet evrense düzeyde diğer medeniyetlerle birbirine bağlıdırlar. Medeniyet, evrensel olarak birbirine bağlılığı ve karşılıklı bağımlılığı teşvik ederek büyür ve gelişir. Bir medeniyetin tek başına var olması ve yaşaması oldukça zordur. Örneğin, günümüzde teknoloji, ulaşım, eğitim ve iletişim alanındaki gelişmeler, farklı medeniyetler arasında bilgi, fikir, kültür, tecrübe ve mal alışverişini kolaylaştırmıştır. Bu karşılıklı bağlantı, kültürlerarası anlayışı, iş birliğini, bilgi ve tecrübe paylaşımını teşvik ederek karşılıklı faydalara ve evrensel bir iş birliğinin gelişmesine imkân sağlamaktadır.

Özetle medeniyet, sosyal örgütlenme, kültürel gelişme, teknolojik ilerleme, ekonomik refah, bilgi birikimi, sosyal ilerleme ve evrensel anlamda karşılıklı bağlılık sağladığı için bireylerin ve toplumların yaşamında esaslı bir yer tutmaktadır. Medeniyet, kolektif kimliğimizi şekillendirir, bireylerin yaşam kalitesini yükseltir, toplumda farklı düşünsek de öteleştirmeden birbirimize saygı duymayı, nezaketle davranmayı ve empati kurmayı öğretir, ortak yaşama kültürünü geliştirir ve ilerlemeyi kolaylaştırır, sonuçta bir bütün olarak toplumun iyileştirilmesine büyük bir katkı sağlar.

Comments

Popular posts from this blog