SOSYAL BECERİLERİN GÜNÜMÜZDEKİ ÖNEMİ

ali güneş

gunesali1@gmail.com

 I

İki ay önce Sosyal becerilerin bireysel ve mesleki gelişmeye/ilerlemeye etkisi üzerine İstanbul’da Uluslararası bir konferansta sunum yaptım.

Sunum ile ilgili teklif geldiğinde ilk önce bayağı şaşırdım…

Zaten genel olarak zamanımızın büyük çoğunluğunu sosyal medyada geçirerek sosyalleşmiyor muyuz?

Sosyal medya aracılığı ile dünyanın her yerinde milyonlarca insanla tanışmıyor muyuz?

Seyahatlerimiz artmadı mı?

Belli eğitim kademelerinden geçmiş kişiler, özellikle üniversite mezunları olarak sosyal becerilerle donatılmış olarak zaten mezun olmuyor muyuz?

Bu ve benzeri düşünceleri kafamda biraz yoğurduktan sonra, olayın farklı bir yönünün olabileceğini düşündüm…

Başladım okumaya…

Okudukça gördüm ki olay benim düşündüğüm kadar basit değil…

Çok daha farklı ve derin bir konu…

II

Hızla gelişen, küreselleşen ve değişen bir dünyada yaşıyoruz. Her gün yeni taleplerle, yenilikçi çalışma tarzlarıyla ve yaklaşımlarla karşı karşıya kalıyoruz.

Teknoloji sürekli gelişiyor ve çeşitleniyor.

Şirketler de devamlı büyüyorlar…

Sınırlarının dışına taşıyorlar…

Denizaşırı şubeler kuruyorlar…

Bazı meslekler yok oluyor ve yenileri hayat buluyor…

Bu yeni durumları anlamak, kamu ve özel sektörlerin hızla artan zorluklarının, taleplerinin, sorunlarının ve çeşitliliğinin üstesinden gelebilmek için yetkin, ekstra belli becerilere ve yeterliliklere sahip olan insan gücüne duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.

Üniversite eğitimi gerçekten de gereklidir ve günümüzde ülkeler buna büyük önem veriyor. Ancak, okuduklarımda anladığım kadarıyla günümüzde iyi bir istihdam fırsatını garanti etmek için yeterli görülmemektedir. Çünkü işverenler, hedeflerine ulaşmada, gelecek ile ilgili vizyonlarını gerçekleştirmekte daha dinamik roller üstlenebilecek eğitimli ve ekstra belli becerilere sahip insan gücünün kurulumlarının bir parçası olmasını talep etmektedirler.

Bu nedenle, üniversitelerde verilen teorik ve teknik bilgilerin yanında ek olarak bazı beceriler ve nitelikler ya da bugün “sosyal (yumuşak) beceriler” olarak adlandırdığımız iletişim, iş birliği, kritik-analitik düşünme ve özgün fikirler üretebilme gibi 21. yüz yıl becerileri ve alt becerilerini istiyorlar.

III

Sosyal beceri nedir?

Sosyal beceriler en basit anlamıyla, “çalışanların başkalarıyla etkileşime girmesine ve işyerinde başarılı olmasına yardımcı olan nitelikleri ve kişilik özelliklerini içerir.” Sosyal becerilere örnek olarak potansiyel müşterilerle iletişim kurma, iş arkadaşlarınıza danışmanlık yapma, bir ekibe liderlik etme, bir sözleşmeyi müzakere etme, talimatları takip etme, bir işi zamanında yapma ve problem çözme becerisi verilebilir.

Sosyal beceriler, kişisel ve mesleki gelişimde çok önemli bir yer tutmakta olup bireyin başarısına, etkinliğine ve refahına katkıda bulunur. Genellikle kişilerarası veya insani beceriler olarak adlandırılan bu beceriler, bireylerin çeşitli sosyal ve işle ilgili durumlarda yollarını bulmalarını sağlayan bir dizi özelliği kapsar. Sosyal becerilerin önemi üzerine yapılan tartışmalarda aşağıdaki özellikle ön plana çıktığı görülmektedir.

IV

Sosyal becerilerin en önemli özelliklerinden birisi bireylerin kişisel ve profesyonel bağlamlarda etkili iletişim kurabilme yetisine sahip olmasıdır. Güçlü iletişim becerisi, bireylerin kendilerini açıkça ifade etmelerine, başkalarını anlamalarına ve anlamlı bağlantılar kurmalarına yardımcı olmaktadır. Etkili iletişim, profesyonel bir ortamda daha iyi ekip çalışmasına, yanlış anlaşılmaların azalmasına, ön yargıların giderilmesine ve müşteri ilişkilerinin gelişmesine yol açar. Firmalar ve işverenler, artık teorik ve teknik bilgilerinde yanında sosyal becerileri gelişmiş kişileri istihdam etme eğilimine girmişlerdir.

Sosyal becerilerin ikinci özelliği ise duygusal zekanın gelişmiş ve bireyin bu beceriyi iyi kullanabiliyor olmasıdır. Duygusal zekâ becerisi, kişinin kendi duygularını anlamasını, yönetmesini ve başkalarının duygularını da anlayarak uyum sağlamasıdır. Bu beceri, güçlü ilişkiler kurmak, çatışmaları çözmek ve mantıklı kararlar almak için çok büyük önem taşımaktadır. Kişisel yaşamda duygusal zekâ daha sağlıklı ilişkilere yol açarken, iş yerinde liderliği, iş birliğini ve empatiyi geliştirerek iş yerine huzur ve başarı getirmektedir.

Sosyal becerilerin diğer özelliği ise liderlik ve ekip çalışmasına önemli bir katkı sağlamasıdır. Liderlik sadece otoriteyle veya emir vermekle ilgili değil, aynı zamanda başkalarını dinlemek, empati kurmak, farklı fikirlere saygı duymak, ortak bir hedef doğrultusunda çalışanlara ilham vermek, onları yönlendirmek ve motive etmekle de ilgilidir. Ekip çalışmasında ben merkezli yaklaşımın kısa vadede başarılı olduğu görülse de uzun vadede başarı getirmediği aşikârdır. İş birliği, farklı düşünce ve görüşleri devreye sokma, başkalarını motive etme ve güçlendirme gibi sosyal beceriler etkili liderlik için gereklidir. Bu beceriler uyumlu bir çalışma ortamına ve başarılı proje sonuçlarına önemli katkıda sağlamaktadır.

Kritik-analitik düşünme, Problem Çözme ve uyum sağlama gibi sosyal beceriler de bireylerin zorlukları ve değişkenlikleri etkili bir şekilde yönetmelerini sağlar. Bu beceriler, sorunlara yenilikçi ve özgün çözümler geliştirilmesini kolaylaştırır ve bireylerin beklenmedik durumları esneklikle yönetmelerine yardımcı olur. Uyum sağlayabilme becerisi, kişinin hem kişisel hem de profesyonel yaşamında dinamik ortamlarda başarılı olmasını sağlar.

Sosyal beceriler, çatışmaların çözümünde de önemli rol oynar. Hayatın her döneminde ve iş yerlerinde çatışma kaçınılmazdır. Ancak, çatışmanın nasıl ele alındığı, ilişkileri ve sonuçları önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Aktif dinleme, empati kurma ve müzakere gibi sosyal beceriler, bireylerin çatışmaları yapıcı bir şekilde ele almalarına yardımcı olur. Anlaşmazlıkların olumlu bir şekilde çözülmesi daha sağlıklı etkileşimleri teşvik eder ve sorunların tırmanmasını önler.

Sosyal beceriler, geniş bir iletişim ağ oluşturmaya katkı sağlar. İletişim kurmak ve sürdürmek kişisel ve profesyonel gelişim için kritik önem taşımaktadır. İletişim ağı kurma becerileri, bireylerin kendi alanlarındaki diğer kişilerle bağlantı kurmalarını, fikir alışverişinde bulunmalarını ve fırsatları keşfetmelerinin yanında kendi işyerleri dışındaki kişilerle de iletişim kurmalarına imkân sağlar. Bu ilişkiler, iş birliklerine, mentorluğa ve kariyer ilerlemelerine kapı aralayabilir.

Son olarak sosyal becerilerin özgüveni artırdığı ve bireyin kendini ifade edebilme yetisini geliştirdiği aşikârdır. Özgüven ve kendini olumlu bir şekilde sunma becerisi, kişisel ve mesleki başarıya önemli katkı sağlar. Bu becerilere sahip olan bireylerin karşı tarafta güçlü bir izlenim bırakma, mülakatlarda başarılı olma ve fikirlerini ikna edici bir şekilde aktarma olasılığı daha yüksektir.

V

Sonuç olarak, yukarıda verilen ve daha birçok özelliği olana sosyal beceriler, kişisel ve mesleki gelişimin temelini oluşturmaktadır. Teorik ve teknik bilgilere ilaveten, güçlü iletişim, iş birliği kurabilme, kritik-analitik düşünebilme, özgün fikirler üretebilme ve problem çözebilme becerileri 21. yüz yılda kişilerden en çok talep edilen niteliklerdir. Bu becerilere sahip bireyler, genellikle alanlarındaki diğer bireylerden ayırt edilir ve çalıştıkları kurumların bütünsel gelişimlerine ve hedeflerine ulaşmalarına katkıda sağlayabilirler.

Üniversitelerin yukarıda sayılan ve daha fazlası olan sosyal becerileri mezunlarına kazandırmak için müfredat programlarını güncellemelerinin faydalı olacağını düşünüyorum.  

Comments

Popular posts from this blog